Renee Barrett, kendine güveni düşük bir kadındır. İyi bir işe, güzel bir daireye ve iyi arkadaşlara sahip olmasına rağmen, bu unsurlar hayatında mutluluk getirmez. Günlük olarak güvensizlik ve yetersizlik duygularıyla mücadele eden Renee, bir gün spor salonunda egzersiz yaparken ciddi bir kaza geçirir. Başı bir yere çarpar ve aldığı sert darbe sonucu, zihni altüst olur. Bu kaza sonrasında hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Renee, bir anda kendini dünyanın en güzel kadını olarak görmeye başlar. Özgüveni tavan yapar ve kendine olan güveni kontrolsüz bir şekilde yükselir. Artık hayatını korkusuzca yaşamaya karar verir ve bu yeni bulduğu özgüvenle kariyerinde inanılmaz bir yükselişe geçer. İş yerinde merdivenleri hızla tırmanırken, yıllardır idol olarak gördüğü patronunun da takdirini ve saygısını kazanır. Ancak Renee'nin hayatında her şey güllük gülistanlık değildir. Dış görünüşünde hiçbir değişiklik olmadığını fark ettiğinde, kendi gerçekliği ile yüzleşmek zorunda kalır. Film, Renee'nin bu içsel yolculuğu ve kendini kabullenme sürecini ele alıyor.
Film hakkındaki düşüncelerinizi paylaşın