Robert McCall, bir hükümet suikastçısı olarak geçmişteki yaşantısından vazgeçtiğinden beri, kendini affetme çabası içerisindedir. Geçmişte yaptığı korkunç eylemler, onu derinden etkilemiş ve vicdanını sarsmıştır. Ancak McCall, kendini affetmek için mücadele etmekte ve ezilenlerin adına adaleti sağlama amacıyla hayatını sürdürmektedir. McCall'in geçmişi, onun hayatını derinden etkilemiş ve ona büyük bir yük getirmiştir. İnsanların hayatını sonlandırmak için kullanılan bir araç olarak hizmet etmek, McCall'i şiddetin ve ölümün soğuk dünyasına itmiştir. Ancak artık o bu dünyada yaşamak istememektedir. Bu nedenle McCall, hayatından vazgeçmiş ve yeni bir amaç edinmiştir. Ezilenlerin adına adaleti sağlamak ve onları korumak için savaşmaya kararlıdır. Onun için adaletin yerini bulması, geçmişteki günahlarına bir nevi kefaret olmaktadır. McCall'in bu yeni misyonu, onun için bir tür teselli kaynağıdır. Geçmişte yaptığı korkunç şeyleri telafi etmek ve ezilenlerin hayatlarını bir nebze olsun düzeltmek, ona bir anlam katmaktadır. Bu, onun huzurunu bulmasına yardımcı olmaktadır. Robert McCall, şimdiye kadar yaptığı şeylerin bedelini ödemekte ve geçmişteki hatalarını düzeltmek için çalışmaktadır. İnsanları korumak ve adaleti sağlamak amacıyla hareket etmesi, onun büyük bir özveriyle dolu olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, McCall'in hayatında yeni bir sayfa açılmış ve kendini affetmek için verdiği mücadele, bir anlamda onun yeniden doğuşu olarak nitelendirilebilir. Sonuç olarak, Robert McCall'in kendini affetmek için mücadele ettiği ve ezilenlerin adına adalete hizmet etmekte garip bir teselli bulduğu bir dönemeç noktasında olduğunu söyleyebiliriz. Geçmişteki korkunç eylemlerinden dolayı vicdan azabı çeken McCall, şimdi adaletin yerini bulması için savaşmaktadır ve bu durum ona büyük bir manevi huzur sağlamaktadır.
Film hakkındaki düşüncelerinizi paylaşın