Ordudaki görevinden sonra Emil, işsiz ve parasız kalır. İyi bir arkadaşı, figüranlık yapabileceği bir film setinde işe başlamasına yardımcı olur. Bu yeni ve heyecan verici çevrede Emil, Fransız kökenli harika bir dansçı olan Milou ile tanışır. Emil, Milou'nun enerjisi ve güzelliğine hemen aşık olur. Milou da Emil'in neşeli ve karizmatik kişiliğinden etkilenmiştir ve ikisi romantik bir buluşmayı planlarlar. Ancak, buluşma öncesi Milou, Berlin'in batısında bir otelde kalmaktadır ve sözleştikleri yere gitmek için otelden ayrılırken, bir grup askerin sınırı kapattığını fark eder. Bu, 1961 Berlin krizi ve ardından gelen Berlin Duvarı'nın inşasıydı, bu durum ise çiftin arasına büyük bir engel koymuştur. Milou, çaresizlik içinde Fransa'ya dönmek zorunda kalırken, Emil, Milou'yu tekrar görebilmek için sahte bir kimlikle yönetmenlik yapmayı dener. Emil, Milou'yu Berlin'e geri getirmek ve setinde çalışmayı teklif etmek için, Milou'nun asistanlığını yaptığı Beatrice Moree isimli yönetmenin hayali olan Kleopatra filmini çekmeye karar verir. Ancak Emil'in bilmediği bir şey vardır; Emil'in ayrılık acısı içinde sevdiği kadın Milou, başkasıyla nişanlanmıştır. Artık Emil ve Milou'nun arasında, Berlin Duvarı'ndan çok daha büyük engeller bulunmaktadır.
Film hakkındaki düşüncelerinizi paylaşın