Amerika'da büyük sonuçlar doğurabilecek tarihi bir seçimin son haftalarına girilmiştir. Ülke, ya ilk kadın başkanını seçmek üzere olan Ann Dowd'u ya da seçilme şansı olan ilk bağımsız aday John Cena'yı tercih edecektir. Bu tarihi anları haber yapma görevini üstlenen genç ve idealist bir muhabir olan Jodie Turner-Smith, idolü olan efsanevi muhabir Nicholas Booker ile birlikte çalışmaya karar verir. İkilinin amacı seçim sürecinde olup bitenleri ve ülkenin kaderini belirleyecek bir komployu ortaya çıkarmaktır. Haber peşinde koştururken, karşılarına çıkan engeller, onları vazgeçirmez; aksine daha da motive eder. Seçimin arka planında dönen entrikaları, gizli anlaşmaları ve politik oyunları gün yüzüne çıkarma mücadelesi veren bu iki muhabir, izleyicilere hem heyecan verici hem de düşündürücü bir film sunar. Filmin temelinde, medyanın gücü ve etik değerleri sorgulanırken, aynı zamanda siyaset dünyasının karanlık yüzüne de ışık tutulur. Bu çetin yolculukta, gerçeklerin açığa çıkarılması konusunda ne kadar ileri gidebilecekleri ve bunun bedelini ödemeye hazır olup olmadıkları sorgulanır. Bu film, izleyicileri hem düşündürür hem de heyecan dolu anlar yaşatır.
Film hakkındaki düşüncelerinizi paylaşın