Delibal

Mimarlık öğrencisi olan ve hobisi olarak müzikle ilgilenen Barış, hayattan zevk alan biri olarak tanımlanabilir. Ancak hayatı, Füsun'u gördüğü anda tamamen değişir. Barış, hiç bilmediği bir duyguya kapılarak, aşık olmuştur. Bu kızın adını bile bilmediği halde, ona ulaşmak ister ve sonunda da başarır. Füsun'u bulma ve ona ulaşma aşamasını tamamlar. Ancak bu noktada, Füsun'un hayali Amerika'da master yapmak ve üniversiteyi derece ile bitirmektir. Barış, yakışıklı, akıllı ve içten biri olarak sonunda Füsun'u da aşık eder ve evlenirler. İşte her şey bu noktada masallardaki gibi görünmektedir. Ancak, her masalın bir gün bozulduğu gibi, bu hikaye de bir gün bozulur. Barış ve Füsun arasında çeşitli sorunlar ortaya çıkar ve bu da ilişkilerini zorlaştırır. İkisi arasında çıkan anlaşmazlıklar, tartışmalar ve güvensizlikler, masaldaki gibi bir ilişki yaşanmasını engeller. Barış, bu durumla başa çıkmak için uğraşsa da, zamanla ilişkileri giderek kopmaya başlar. Bu olay, Barış için büyük bir hayal kırıklığıdır. O, Füsun'u gerçekten sevmiş ve onunla mutlu bir yaşam hayal etmiştir. Ancak, hayalleri masal gibi sonlanmaz ve gerçeklikle yüzleşmek zorunda kalır. Barış için bu bir ders niteliği taşır ve hayatın bazen istediğimiz gibi gitmeyebileceğini öğrenir. Bu olay, Barış'ın hayatında büyük bir dönüm noktasıdır. Artık hayatına yeni bir yön vermek ve hayallerini gerçekleştirmek için harekete geçme zamanı gelmiştir. Belki de aşkı bulmak için yanlış bir yola sapmıştır ve şimdi gerçek tutkularını keşfetme vakti gelmiştir. Barış, hala müziğe olan tutkusunu sürdürürken, aynı zamanda kendini geliştirmek ve yeni hedefler belirlemek için çaba gösterir. Sonuç olarak, hayat bazen bizi masallarda olduğu gibi mutlu sonlarla ödüllendirmez. Ancak önemli olan, zorluklarla başa çıkmak ve hayatın akışına uyum sağlamaktır. Barış da bu deneyimi yaşayarak, hayatın gerçeklerini görmüş ve bundan ders çıkarmıştır. Şimdi hayatına yeni bir yön verme ve kendi mutluluğunu yaratma zamanıdır.