Anna Mae Bullock başka bir değişle Tina Turner henüz bu ismi ile anılmadan önce Ike Turner ile birlikte ilk defa sahnelere çıkmıştı. Ike Turner ile birlikte kurmuş oldukları ve Ike & Tina Turner Revue ismini verdikleri grupta Tina baş şarkıcıyken Ike ise ondan sonra şarkıya girmekteydi. Fakat 1957 yılında sahnelere ilk kez olarak Ike & Tina Turner Revue isimli grupları ile belli bir başarıyı yakalayan ikili daha sonrasında Proud Mary ve It's Gonna Work Out Fine ile River Deep – Mountain High ve de City Limits, River Deep isimli şarkıları ile hit listelere girmeyi başarmışlardır. Tina ayrıca Tina Turner ismini solo olarak kullanmadan önce Little Ann adıyla ilk defa Boxtop’da şarkı kaydını yaptırmıştı. 60’a gelindiğinde ise Tina, A Fool isimli şarkısı ile tek başına tanıtılmıştı. Ancak sonrasında yine Ike ile devam etmeye karar veren Tina, 1976 yılına dek Ike ile birlikte şarkı söylemeye devam etti.
Ike ile olan ayrılık ardına Tina hemen sahnelere adım atmadı ve sessizliğini 80’lere kadar korudu. 1984 yılında ise bu kadar sessizlik yeter diyen Tina sonunda Private Dancer albümünü çıkartmış ve kimsenin beklemediği muhteşem zaferlere de imza atmıştır. Bu zaferlerden bazıları ise Billboard Hot 100 gibi önemli özellikle de genç ve çekici şarkıcıları listesine alan bir listeye hem de en birinci sıradan giren Tina bu listeyi What's Love Got to Do with It şarkısı ile başka bir isimle paylaşmayan tek solo şarkıcı olmayı da başarmıştır. Ancak bu albümünün başarısı sadece bu listeyle de sınırlı kalmamıştır ve Turner, muliti platnum dahil Yılın Rekoru dalında Grammy Ödülünü de kazanmayı başarmıştır. Ayrıca 44 yaşında elde ettiği bu başarıları yüzünden de Tina listedeki en yaşlı kadın şarkıcı ünvanını da kazanmıştır. Bu muhteşem belgesel ise Tina’nın hayatını ve başarılarını sizlere 4k formatında sunmaktadır.
Efsane ismin belgeseliyse eminim harika bir yapımdır, fakat izleyebileceğimi zannetmiyorum, çünkü bu türde yapımlar içimde bir burukluk yaşamama sebep oluyor, neden derseniz müzik sektörü öldü, müziğin tanrıları da artık daha fazla mucizeler gerçekleştiremiyorlar, ne zaman efsanevi isimleri ve müziğin dolu dolu yaşandığı dönemleri hatırlatan bir belgesel, bir yayın hatta o yıllara ait bir eşya bile görsem sanki birşeyleri kaçırmışız da artık geri gelemeyecekmiş gibi hissettiriyor, öyle ki kaçırdığımız şeyler hayatlara bedel, Tina Turner, Michael Jackson, Beatles, Modern Talking, bunların mucizeleri ya doğrudan ya da dolaylı olarak bitti, sonuçta artık üretmemek de birnevi bitmektir, yerli olarak da Barış Manço artık yok, Kayahan artık yok, bize kala kala Aleyna Tilki gibileri kalmışken nasıl böyle belgeselleri izleyeyim? Yaraya tuz basmaktan bir farkı olmaz.