Film, sevdiklerini kaybetmiş insanların yapay zekâ sayesinde onlarla tekrar iletişime geçebildiği bir dünyada geçiyor. Bir uçuş görevlisi ve bir anne, bu teknolojinin sunduğu imkânları deneyimleyerek, sevdikleriyle yeniden bağlantı kurar. Uçuş görevlisi, uzun yıllar önce kaybettiği babasıyla konuşma şansını yakalar ve bu süreçte babasıyla olan ilişkisini yeniden değerlendirme fırsatı bulur. Anne ise, küçük yaşta kaybettiği çocuğuyla yeniden iletişim kurarak, geçmişte yaşadığı acıyı bir nebze olsun hafifletmeye çalışır. Ancak bu teknoloji, gerçekliğin ve insanlığın anlamı üzerine derin soruları da beraberinde getirir. İki karakter de, sevdikleriyle yaşadıkları bu yapay deneyimlerin gerçekten duygusal bir anlam taşıyıp taşımadığını sorgulamaya başlar. Uçuş görevlisi, babasının anılarıyla yaşadığı konuşmaların, gerçekten babasıyla mı yoksa sadece bir algoritmayla mı olduğunu anlamakta zorlanır. Anne ise, çocuğuyla yaşadığı diyalogların yalnızca bir simülasyon olduğunun farkına vardığında, yaşadığı duygusal çelişkilerle yüzleşir. Film, insanlığın teknolojiyle olan ilişkisini, gerçekliğin ve duyguların derinliklerini sorgulayarak izleyiciye düşündürücü bir hikâye sunuyor.
Film hakkındaki düşüncelerinizi paylaşın