Film 1938 yılında geçmektedir. Naziler tarafından esir alınan bir avukat, Gestapo'nun psikolojik işkencesine katlanmak için satranç dünyasına kaçar. Film, Anschluss sonrası Avusturya'da geçen, Stefan Zweig'in, The King's Game adlı romanından uyarlanan bu yapım, dünyayla tek bağlantısı 64 siyah beyaz kare olan, huzursuz bir dahi olmaktan uzak, Avusturyalı zengin noter Josef Bartok'un hikayesini anlatmaktadır. Satrancı sıkıcı Prusyalı generaller için bir oyun olarak görür. Film, sahte bir pasaportla Amerika'ya giden Ulysses feribotuna bindiğinde ve beklenmedik bir şekilde karısı Anna ile tanışmasıyla başlar. Artık özgürlüğüne kavuşmuş olsa da kader onu New York'un kalabalık sokaklarına atar.
Film hakkındaki düşüncelerinizi paylaşın