Güçlerinin neden olduğu bir araba kazasının ardından ailesi hayatını kaybeden Jean Gray, Profesör Charles Xavier tarafından okulunda büyütülür. Yıllar sonra, X-Men bir astronot ekibini kurtarmakla görevlendirilir ve Jean Gray karanlık ve şeytani bir güç tarafından saldırıya uğrar. Kısa süre sonra davranışları, arkadaşlarını ve dünyanın geleceğini etkiler.
X-Men film serisinin 2019 yılında gösterime giren filmi X-Men: Dark Phoenix hız kesmeden aksiyon ve gerilime devam ediyor. Filmin yönetmenliğini ve senaryo yazarlığını bir Oscar Akademi Ödülüne en iyi film dalında adaylığı bulunan Simon Kingerg yapmıştır.
1975'te sekiz yaşında olan Jean Gray, (Sophie Turner) farkında olmadan, nesneleri hareket ettirme gücünü kullanarak ailesini öldüren bir araba kazasına neden olur. Kısa bir süre sonra, Profesör Charles Xavier (James McAvoy) onu Xavier'ın Üstün Yetenekli Gençler Okuluna götürür ve burada kazayı hafızalarından zihinsel olarak siler ve üstün yeteneklerini geliştirmesine yardımcı olur.
1992'de, X-Men uzay mekiği Endeavour'dan gelen ve güneş patlaması benzeri bir enerji tarafından kritik şekilde hasar gören bir tehlike sinyaline yanıt verir ve yardıma koşar. X-Men tüm astronotları kurtarırken, Jean mahsur kalır ve enerjiden etkilenir ancak X-Men uçağını yıkımdan kurtarmak için enerjinin hepsini vücuduna çeker. Jean olaydan kurtulur ve bunun sonucunda psişik güçleri büyük ölçüde artar.
Aynı zamanda, Xavier tarafından zihninden silinen olaylar tekrar hafızasına yerleşir ve Xavier'in okulunda kutlama yapan mutantlara yanlışlıkla zihinsel bir çöküşün ardından saldırır ve sonrasında bayılır. Daha sonra babasının hala hayatta olduğunu keşfettikten sonra çocukluk memleketi olan New York, Red Hook'a gider. X-Men, Jean'i eve götürmeye çalışır ancak Peter Maximoff'u (Evan Peters) yaralar ve uçup gitmeden önce yanlışlıkla Raven Darkhölme yani Mysitique ve birkaç yerel polis memurunu öldürür.
Jean, güçlerini kontrol etmek için Erik Lehnsherr'den yani Magneto’dan (Mihcael Fassbender) yardım istemek adına mutant mülteci adası Genosha’ya gider ancak onu tutuklamak için gelen ABD askeri kuvvetleriyle çatışmaya girdikten sonra Erik tarafından geri çevrilir. Jean, D'Bari olarak bilinen şekil değiştiren uzaylı ırkın lideri Vuk ile tanışır ve ona, D'Baris'in ana gezegenini yıllar önce yok eden kozmik bir güç tarafından ele geçirildiğini açıklar. Güç, Jean ile karşılaşana kadar karşılaştığı her şeyi yok etmiştir fakat nedeni bilinmeyen bir şekilde Jean’e zarar vermemiştir. Bu sırada, Xavier'ın, Jean'in hafızasından ailesini sildiği için ihanete uğradığını hisseden Hank McCoy (Nicholas Hoult), New York'ta Jean'i yok etmek için Erik ve mutant mültecilerle ittifak kurar.
HARİKA !!!
OF YA OKADAR ALIŞTIM SEVDİM ŞİMDİ SERİ BİTTİ NASIL AYRILCAM BEN BU FİLMDEN 🙁 ÇOK ÜZÜCÜ ADMİN DEVAMINI KOY KESİNLİKLE ÇIKARSA LÜTFEN !!! KISACA ALIŞTIM VE SEVDİM FİLMİ AYRILMAK ZOR
izlediğim en kötü x-men filmi pardon x-men dedim
#vahşileopar benim nick’im ne görebiliyor musun gözlerin bozukta o yüzden sordum
abi bu bölüm bambaşka ya ama bir wolverine yoktu
jean çok abartılıyorya 2 film boyunca sürekli onun gücünün konusu oldu volverine için izledim x-meni
para kazanmak için yapılmış dandik bir film
Bu phoenix’i oynayan karakter çok yanlış bir seçim, kızda mimik yok ki, cansız giysi mankenleri misali ortalıkta dolanıyor sadece, bu konu sadece yaşıyla ilgili bir durum değil çünkü ondan çok daha küçük yaşta ekranla tanışan ve oyunculukta yetişkinleri solda sıfır bırakan sayısız isim var. Bkz; Evde tek başına, Harry Potter’daki sayısız örnek, Christina Ricci, ve isimlerini şu an hatırlıyamadığım niceleri, demek ki mesele ne yaşla ne de suratla ilgili, sadece yetenekle alakalı, Game of Thrones’da mimiksizlik oynadığı rol nedeniyle uygundu, o karaktere donuk surat yakışıyordu, fakat o rolün kabuğundan hâlâ kurtulamaması negatif bir durum, her oynadığı filmde sanki rolü prensesmiş gibi davranıyor, birileri bu kıza aslında Sansa Stark olmadığını, zaten Sansa Stark diye birinin de gerçekte var olmadığını uygun bir dille izah etmeli, filmin konusuna gelirsek ben bu phoenix meselesinin çok üstünkörü işlendiğini düşünüyorum, hani bir süper güç karakteri betimleyecekler de nedense her filmde direkmen gücüne odaklanıyorlar, “bakın işte çok güçlü, bak bak neler neler yapıyor, çok güçlü he aman dikkat, çok güçlü he aman uzak durun vs” anladık yahu güçlü bir karakter tamam, habire gücünü sergiletmek ve adeta diğerleriyle yarıştırtmak yerine gücüyle tanışma anı ve kişiliği üzerinde etkileri daha ağırlıklı işlenmeliydi, acemiliği olmadan ustalık seviyesine ulaştırdılar, serinin ana karakterlerinin bile acemilik hatta zayıflık dönemlerine gayet iyi değinilmişti, malesef Phoenix oluşu bile doğru düzgün anlatılmadan Dark Phoenix meselesine geçilmesi yanlış bir karar, yarım yamalak eksik bir hikaye oyunculuğu pek de iyi olmayan biriyle yarım yamalak işlenmiş, haliyle hikaye derinliğinden ziyade sırf aksiyona umut bağlayan ve tamamen gişeye odaklanan yarım yamalak bir yapım ortaya çıkmış. Filmi önceden izlemiştim, aklımda sadece birkaç aksiyon sahnesi kaldı, neden, çünkü gerisi bomboştu, etkileyicilikten çok uzak bir yapım.