Birleşik Krallık Sinema Tarihi (İngiltere)
Birleşik Krallık’da bir yüzyıldan daha uzun bir süreden beri gelen bir sinema sektörü mevcuttur. 1936 yılında film yapımı tüm zamanların en üst seviyesine ulaşmış olsa da, Birleşik Krallık sinema sektörünün altın çağının 1940lı yıllar olduğu kabul görmektedir. Bu dönemde David Lean, Michael Powell ve Carol Reed isimli ünlü yapımcılar sektörde en fazla alkış alan yapımları oluşturmuştur. Yine bu dönemde birçok İngiliz oyuncu dünya genelinde bir şöhrete ulaşmıştır. Oyuncular arasında Audrey Hepburn, Sean Connery, Joan Collins, Gary Oldman, Emma Thompson ve Hugh Grant gibi bilinen isimler mevcuttur. Dünya genelinde en fazla satışa ulaşan birtakım film, Birleşik Krallık tarafından yapılmıştır. Bu yapımlar arasında Harry Potter ve James Bond gibi ünlü seriler bulunmaktadır.
İngiliz Filmleri
Ancak Birleşik Krallık film sektörünün kimliği, Hollywood kimliğine çok benzediğinden dolayı hep bir tartışma konusu olmuştur. Sektör tarih boyunca çoğu zaman Amerikan sektörüyle bir yarış içinde görülmektedir. Öyle ki Alexander Korda isimli yapımcının kariyerinin tek amacı Amerikan sektörüyle yarışmak olmuştur. İngiliz vatandaşı olan ünlü yapımcı ve yönetmenler Alfred Hitchcock, Christopher Nolan ve Ridley Scott ile birlikte ünlü İngiliz oyuncular Charlie Chaplin ve Cary Grant, kariyerlerindeki başarıya İngiltere’de değil, Amerika’da ulaşmışlardır.
Dünyanın ilk hareketli filmi Louis Le Prince tarafından 1888 tarihinde Leeds kentinde çekilmiştir. İlk selüloid film ise Londra’da bulunan Hyde Park’ta, 1889 tarihinde İngiliz kaşif William Friese Greene tarafından yapılmıştır. Greene, 1890 tarihinde bu keşfini patentlemiştir.
Birleşik Krallık’ta 35mm bir kamerayı yapan ve çalıştıran ilk isimler Rober W. Paul ve Birt Acres olmuştur. Bu sayede de ilk Birleşik Krallık filmi olan Incident at Clovelly Cottage isimli yapımı 1895 yılının Şubat ayında çekmişlerdir. Bir süre sonra birçok İngiliz film şirketi kurulmuş ve halk arasında artan talebi karşılamak amacıyla filmler yapılmaya başlanmıştır.
Yapılan ilk filmlerde Birleşik Krallık’ta sıradan hayatlar gösterilmekteydi. Ancak 20. yüzyılın başlarında kısa hikayeler yayınlanmaya başlanmış ve hikayelerin çoğunluğunu komediler ile melodramlar oluşturmuştur. Bu dönemin başında yapılan filmlerin çoğunun tonu bir melodram içermekteydi ve izleyicilerin zaten bildiği konular anlatılmaktaydı. Bunlara örnek olarak Shakespeare’in oyunları ile Dickens’in romanları gösterilebilir.
1939 yılına kadar Birleşik Krallık’ta birçok film stüdyosu kurulmuştur. Ünlü İskoç avukat John Maxwell tarafından 1927 yılında kurulan British International Pictures (BIP), ilk İngiliz sesli filmini yayınlamıştır. Ünlü yönetmen Alfred Hitchcock tarafından yönetilen Blackmail, 1929 tarihinde gösterime girmiştir. Filmin tamamında ses olmasa da, kısmı olarak konuşmalar ve ses efektlerine yer verilmiştir. 1929 yılının ilk aylarında ise The Clue of the New Pin isimli tamamı sesli yapım gösterime girmiştir. Sesli yapımların artmasıyla da İngiliz aksanı dolayısıyla yabancı oyunculara olan talep azalmaya başlamıştır.
İkinci dünya savaşı esnasında Birleşik Krallık’ın, Almanya’ya savaş açması üzerine George Bernard Shaw hükümetin sinemalarda dahil olmak üzere tüm eğlence mekanlarını kapatmasını eleştiren bir mektup yazmıştır. Mektubunda yer alan “Şansölye Hitler’in nefretine karşı yenik mi düşeceğiz? Şansölye Hitler’in bu terörü daha ne kadar sürecek?” ifadelerinin yurt genelinde tepki toplaması üzerine iki hafta içinde sinemalar tekrar açılmıştır. Halk, savaşın etkisinden kaçmak için eğlence yerlerine akın edince, 1939 yılından 1945 yılına kadar, her yıl 1.5 milyar sterlin kar eklenerek Birleşik Krallık sinema sektörünün altın çağı başlamıştır.
Savaş sonrası yıllarda ise 1949 tarihine kadar altın çağ devam etmiş olmasına rağmen, bu yılda yaşanan ekonomik kriz dolayısıyla sektörün karlılığın artışında durgunluk meydana gelmiştir. 1959 yılına kadar devam eden bu durgunluk sonrasında dünya genelinde artmaya başlayan Doğu ve Batı bloku arasındaki gerginlik, Birleşik Krallık sinemalarında da yerini bulmuştur. Bu dönem özellikle James Bond serisinin ün kazanmasıyla hatırlanmaktadır.
Günümüz incelendiğinde ise Birleşik Krallık Sinema Konseyinin (BKSK) görevine son verildiği görülmektedir. Konseyin görevine son verilmiş ve görev kapsamı genişletilerek İngiliz Film Enstitüsü kurulmuştur. BKSK’nın kapatıldığı esnada yıllık bütçesinin 3 milyon sterlin olduğu bilinmektedir. Birleşik Krallık sinema sektöründe hala olağanüstü filmler yapılmaya devam edilmekte, sektörden her yıl yeni bir isim ün kazanmaktadır.